Hayatın bazı dönemlerinde yaşanan olaylar, bireylerin ruhsal sağlıkları üzerinde uzun süreli etkiler bırakabilir. Bu etkiler bazen depresyon, anksiyete bozukluğu şeklinde gözlemlenebilirken bazen de travmatik bir deneyimin ardından gelişen bir rahatsızlık olan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) şeklinde kendini gösterebilir. Travma sonrası stres bozukluğu bireylerin travma sonrasında başa çıkma becerileri geliştirmekte zorlanmasına ve günlük yaşam akışının olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabilir. .
İçindekiler
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travma kelimesi kişilerin işlevselliklerini yani günlük hayat görevlerini yerine getirmekte uzun bir süre zorlanlamalarına sebep olan, olumsuz ve/ veya anlamlandırmakta zorluk çekilen rahatsız edici yaşantılar olarak tanımlanabilir. Travma sonrası stres bozukluğu ise bu zorlayıcı yaşantı beraberinde gelişen yoğun korku ve çaresizlik hissinin uzun süreli devam etmesi ve kişinin hayatının hemen hemen her alanını etkilemesi durumudur. Deprem, sel, yangın, tecavüz, kaybolma öyküsü, kayıp ve yas süreçleri, savaş, göç gibi birçok konu travma sebebi olabilir. Travma sonrası stres bozukluğu despresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk gibi çeşitli psikolojik bozukluklarla da birlikte görülebilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Travma niteliğindeki olaylar birbirinden farklı olduğu gibi aynı olayı yaşayan kişilerin de tepkileri farklı olabilir. Örneğin göç süreci aynı ailedeki bir çocuk için travma etkisi yaratabilirken diğer çocuk bu durumdan pek de etkilenmeyebilir. Bu durum kişilerin olaylara ve hayata bakışıyla yani mizaç yapıları ile yakından ilgilidir. Ancak travma sonrası stres bozukluğunun yaygın belirtileri arasında şunlar sayılabilir:
- Yeniden yaşama (flashback) ve kabuslar: Bireyler travma niteliğindeki olaya yönelik kabuslar görebilir, aynı olayı tekrar tekrar yaşıyor gibi hissedebilir, disosiasyon (çözünme) deneyimleyebilir.
- Olaya dair düşüncelerden kaçınma: Travma niteliğindeki olaya yönelik anılar kişilerin zihnini oldukça meşgul edebilir. Kişiler bu düşüncelerden kaçınma çabasında olabilirler. Travmatik olayı hatırlatan kişilerden, mekanlardan kaçınmaya, uzak durmaya yönelik yoğun çaba harcayabilir, maruz kalma durumunda çeşitli olumsuz reaksiyonlar verebilirler.
- Duygusal uyuşma: Kişi, duygusal olarak donmuş ve gerçeklikten kopmuş gibi hissedebilir. Aile üyeleri, arkadaşlar ya da iş arkadaşları ile duygusal bağ kurmakta zorlanabilir.
- Aşırı tetikte olma: Kişiler kendilerini sürekli olarak tehlikede hissedebilirler. Hızlı kalp atışı, uykusuzluk, yoğun öfke hali, iştah azalması, uyuşma, uyku problemleri gibi fiziksel tepkiler gösterebilirler.
- Olumsuz düşünceler ve ruh hali değişiklikleri: Kişiler sürekli olarak suçluluk, umutsuzluk ve değersizlik gibi duygular yaşayabilir. Ayrıca, dünya ve insanlar hakkında “herkes bana zarar verebilir”, “tehlikedeyim”, “kimseye güvenilmez” gibi olumsuz düşünceler geliştirebilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
TSSB tedavisi, kişinin yaşadığı travmatik olay ve durum sonucundaki semptomlarına, yaşına, cinsiyetine, mizaç yapısına bağlı olarak değişebilir. Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi kişiye özel olarak ruh sağlığı uzmanları tarafından planlanmalıdır.
- Terapi: TSSB tedavisinde psikoterapi süreci son derece önem arz etmektedir. Kişinin travmatik olay karşısında geliştirdiği tepkilerin ve travma ile bağının irdelenmesi tedavi süreci için kritik noktalardır. EMDR terapisi, travma odaklı terapi gibi yaklaşımlar oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunların yanı sıra mizaç temelli psikoterapi kişinin hayatla ve dolayısıyla travmayla olan ilişkisinin çekirdeği ile ilgilendiği için son derece faydalı bir yaklaşımdır. Mizaç temelli terapi ile kişilere sağlıklı baş etme becerileri geliştirmesi, günlük hayatlarına devam edebilmesi için destek sağlanır.
- İlaç tedavisi: Bazı durumlarda TSSB tedavisinde ilaç desteği gerekebilir. Alanında uzman bir psikiyatrist tarafından düzenlenen ilaç kullanım sürecinin psikoterapi ile desteklenmesi son derece önemlidir. İlaç kullanımına ek olarak vitamin ve mineral takviyeleri, diyet destekleri de sürece eklenebilir.
- Destek grupları: Özellikle travma niteliğindeki toplumsal olaylar ve doğal afetler (savaş, deprem vb.) sonrasında destek gruplarına katılmak kişilerin tedavi süreçlerine olumlu katkılar sunabilmektedir. Benzer deneyimler yaşamış kişilerle duygusal bağ kurmak ve deneyimlerini paylaşmak rahatlatıcı olabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Neden Olur?
Travma sonrası stres bozukluğu genellikle olumsuz ya da kişi tarafından anlamlandırılması zor olan olumsuz olaylar sonrasında gelişmektedir. Daha önce de değinildiği gibi göç, savaş, deprem, kayıp ve yas süreçleri, ayrılık, düşük sosyal destek, aile içi olumsuz yaşantılar, cinsel şiddet, istismar gibi birçok durum travmaya sebep olabilmektedir. Kişilerin sağlıklı baş etme yolları kazanarak güçlenmeleri ve travma etkilerini minimuma indirebilmeleri için uzman desteği son derece önemlidir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?
Travma sonrası stres bozukluğu tanısı psikiyatristler tarafından konmaktadır. Tanı sürecinde kişinin yaşı, semptomlarının şiddeti ve biçimi gibi birçok unsur göz önünde bulundurulur. Çeşitli psikolojik testler tanılama sürecine yardımcı olabilir. Tedavi süreci ise psikologlar ve psikiyatristlerin işbirliği ile bireyin ihtiyaçlarına göre yürütülmektedir.