İçindekiler
Panik Atak Nedir?
Panik atak, aniden başlayan ve yoğun korku ya da huzursuzluk hissiyle birlikte gelen bir dizi fiziksel ve psikolojik belirtiyle kendini gösteren bir durumdur. Kişilerin gergin ve kaygılı olduğu anlarda ortaya çıkabileceği gibi sakin olduğu anlarda da yaşayabilecekleri bir nöbettir. Anksiyete başlığı altında değerlendirilen panik bozukluk kişilerin yoğun bir kaygı ile birlikte ölüm korkusu, yoğun endişe hali, gerçeklikten kopma gibi psikolojik ve kas ağrısı, karın ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, baş dönmesi, mide bulantısı, göğüs ağrısı, karıncalanma, uyuşma, terleme, titreme gibi birçok farklı fiziksel belirti göstermesi durumudur. Bazı durumlarda kişiler bu fiziksel belirtileri kalp krizi gibi ciddi bir sağlık problemi olarak değerlendirip acil servislere başvurabilirler.
Panik atak hem psikolojik hem de biyolojik anlamda kişileri ve çevrelerindeki yakınlarını oldukça zorlayabilen, yaşan kalitesine düşüren bir bozukluktur. Panik atak tanısı psikiyatristler tarafından konmaktadır. Eğer kendinizde ya da çevrenizde panik atak semptomları gözlemliyorsanız en yakın sağlık kuruluşundan randevu alarak görüşme yapmanız oldukça faydalı olacaktır.
Panik Atak Kimlerde Görülür?
Panik atak her yaş, cinsiyet, sosyoekonomik düzeydeki insanda gözlemlenebilecek bir durumdur. Ortaya çıkma yaşı, tekrarlanma durumu, kişilerin hayatlarının bozukluktan etkilenme biçimi ve şiddeti gibi durumlar kişiden kişiye göre farklılık gösterebilmektedir. Panik atak, travma yaşamış kişilerde, kafein, alkol ve madde gibi uyarıcıların sık kullandığı kişilerde, endişeye eğilimli ve kontrolcü bireylerde, genetik yatkınlığı olan yani aile üyelerinde bu bozukluğa sahip olan kişilerde panik bozukluk daha sık gözlemlense de bu alışkanlıkları ya da deneyimleri olmayan kişiler de panik atak yaşayabilmektedir.
Panik Atak Neden Olur?
Panik atak neden olur konusunda modern tıp ve geleneksel terapiler arasında bazı görüş farklılıkları olabilmektedir. Modern tıbba göre kesin nedeni bilinmemekle birlikte panik bozukluk beyindeki nöronlar arası nörotransmitter denilen kimyasal aracıların bozulması olarak görülmektedir. Başka bir bakış açısı ise bazı kişilerin günlük yaşanılan duygusal, düşünsel veya bedensel stresleri tolere edemeyecek tarzda olan kişilik? farklılıklarıdır.
Bazı araştırmalar, bedenin doğal savaş ya da kaç cevabının panik ataklarla karıştığını gösterir. Örneğin, bir tehlike durumunda beden içgüdüsel olarak tepki gösterir. Vücut, hayatı tehdit eden bu durum için yoğun terleme, göğüs ağrısı, kalp atışı ve nefeste hızlanma olarak tepki gösterir. Aynı tepkilerin çoğu panik bozuklukta da ortaya çıkar. Fakat burada bariz bir tehlikeden ziyade, mevcut stres durumu bir tehlike olarak algılanıp üst düzey de bir tepki oluşturulur.
Geleneksel tıp bakışına göre ise panik bozukluk neden olur sorusunun cevabı karaciğer metabolizmasındaki bozukluk ve karın-göğüs bölgesindeki iç organları besleyen “Yaşam Ağacı” denen meridyendeki zayıflıktır. Hatta bu meridyendeki zayıflığın derecesine göre panik bozukluk yaşayan bazı insanlar daha çok karın bölgesinde sorun yaşarken, bazı insanlar daha çok göğüs bölgesinde sorun yaşayabilmektedir, hatta bazı insanlar da daha çok boğaz bölgesinde yoğun tıkanma, baskı vs gibi hissiyatları yaşayabilmektedir. Peki karaciğer metabolizmasını bozan ve bu “Yaşam Ağacı” denen ve iç organları besleyen meridyenin gücünü azaltan faktörler nelerdir diye baktığımızda sorunun biraz daha temeline inmiş oluyoruz. En başta beslenme sorunları bunu ciddi provake etmektedir. Paketlenmiş ürünlerin fazla tüketimi, acı, karabiber vs gibi keskin baharatların yemeklerde sık kullanımı, sucuk-salam-pastırma gibi işlenmiş etler, çay, kahve, sigara gibi uyaranların fazla tüketilmesi, hızlı ve düzensiz yemek yeme, kadınlarda aşırı veya düzensiz adet kanamaları, geçirilmiş operasyonlar, ilgili kişi için tolere edilemeyecek tarzdaki iş yeri, okul veya evlilik ortamlarının baskısı nedenler arasında sayılabilir. Kanın metabolizmasını artıran gıdaların yanında metabolizmayı yavaşlatan gıdaların da aşırı tüketimi ve dolayısıyla oluşacak olan kansızlık da panik atağı tetikleyebilmektedir. Bu gıdalar salata gibi çiğ ve soğuk gıdalar, sütlü soğuk kahve vs olabilmektedir. Diğer sebepler arasında pozitif aile öyküsü, aniden ölüm veya ciddi bir hastalık teşhisi gibi olumsuz haber alma, cinsel saldırı veya ciddi bir kaza gibi travmatik bir olay, boşanmalar, geçirilmiş ciddi sağlık problemleri, madde bağımlılıkları…
Peki neden bazı insanlar bir stresli durumlar karşısında daha soğuk kanlı olabilirken, aynı durum diğer başka bir kişide yoğun bir kaygı ve hatta panik bozukluğa neden olmaktadır? Bunun nedeni mizaç dediğimiz doğuştan gelen bedensel ve psikolojik yapının bazı bozukluklara olan eğilimidir. Mesela Dokuz Tip Mizaç modeline göre Entelektüel Dinginlik Arayan mizaç tipine sahip olan kişilerin titiz, düzenli, sorumluluk almayı seven, kontrolcü-korumacı, bilgide detaya girme gibi olumlu özelliklerinin yanında bu kişiler, bizim evhamlı dediğimiz olumsuz olaylar karşısında biraz daha abartılı yanıt veren, fazlaca girdiği sorumluluklar altında bazen pes edebilen ve bunların sonucunda da biraz kolay kaygılanabilen bireylerdir. Haliyle bu kişilerin panik bozukluğa da biraz daha eğilimlidirler.
Panik Atak Nasıl Tedavi Edilir?
Panik atak tedavisinde farklı yaklaşımlar uygulanabilir. Panik atak tedavi yöntemleri bireyin ihtiyaçlarına, mizaç yapısına ve panik atak şiddetine bağlı olarak belirlenir. Atağın doğru şekilde atlatılması yeni bir atak oluşumunu da azaltacaktır. Bunun için el bileğinin iç kısmındaki PC5 isimli noktaya yapılacak masaj semptomların hızlıca gerilemesini sağlayacaktır. Bu nokta el bileğinin iç kısmında bilek ekleminin olduğu yerden biraz geride, kişinin kendi ölçümüyle 4 parmak daha dirseğe yakın olan noktadır. Her 2 kolda da ilgili noktaya birkaç dakika masaj yapılması yeterlidir. Ancak kadınlarda sağ, erkeklerde sol koldaki nokta daha etkilidir. Bu nokta çarpıntı, ajitasyon, göğüste baskı hissi, manik davranış, korku, zihinsel huzursuzluk, midede yanma, bulantı gibi semptomları geriletme özelliğine sahiptir. Yine derin nefes alma ve nefes egzersizi, odak değiştirme de oluşan bu ataklarla başa çıkmada önemlidir. Atakların gelişmesini önlemek için yapılacak tedaviler ise; ilaç tedavisi, akupunktur, psikoterapi, düzenli egzersiz, yoga-meditasyon vs yöntemler arasındadır.
İlaç olarak alprazolam(xanax), klonazepam(rivotril) sık tercih edilen anksiyete giderici ilaçlardır ve panik atak tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Bunlar daha çok panik atak semptomlarını baskılayıcı ve olağanüstü durumları tolere etmek için geçici olarak kullanılan tedavilerdir.
Panik atak tedavisinde de uzun süreli ilaç kullanmaya gerek kalmadan ve yeni atak oluşumunu da engellemek için alternatif tedaviler artık günümüzde çok daha fazla tercih edilmektedir. Psikoterapi olarak en etkili yaklaşımlardan birisi mizaç terapidir. Her mizaç tipinin güçlü ve zayıf yanları vardır. Panik atak gibi rahatsızlıkları olan kişilerin mizaçlarına göre alacakları psikoterapi onların doğuştan gelen yapıları ile ilgili öz farkındalığını ve bunun yönetimini sağlayacaktır. Yine mizacın somatik dediğimiz bedensel yapısına göre verilecek beslenme ve yaşam tarzları ile ilgili öneriler bu tarz hastalığın geçmesi veya en azından semptomların minimalize edilmesi için son derece önemlidir. Stres yönetiminin öğrenilmesi, sağlıklı baş etme yolları geliştirilmesi, duygusal çatışmaların ve panik ataklara sebep olabilen kişisel çatışmaların çözümlenmesi için terapi oldukça önemlidir. Geleneksel tıbba göre bozulmuş karaciğer metabolizması ve zayıflamış yaşam ağacı denen meridyenin yeniden düzeltilmesi hastalığın iyileşmesinde ciddi katkıda bulunacaktır. Bu konuda yapılacak uygulamalar akupuntur, aromaterapi, mizaca göre yapılacak beslenme önerilerini kapsamaktadır.
Panik atak tedavisi hem tıbbi hem de psikolojik uygulamaları birlikte içerek kapsamlı bir tedavi sürecidir. İzlenecek olan yöntemler ve kişilerin yaşam tarzı değişiklikleri panik atak tedavisinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine ve semptomların giderilmesine yardımcı olacaktır.