Kişilik, mizaç ve karakterden beslenen, geçmiş yaşantılar sonucunda şekillenen ve bireyin günlük hayatındaki duygu, düşünce ve davranışlarıyla ilişkili bir yapıdır. Mizaç doğuştan gelen ve değişmeyen bir yapı iken karakter değişime daha dirençli kişilik ise yaşantılar ve olayların anlamlandırılış biçimleriyle daha kolay değişebilen bir yapıdır. Bireylerin kişilikleri ve kişilik özellikler 14-21 yaş aralığında şekillenmeye başlar. Bu sebeple kişilik bozuklukları da genellikle ergenlik döneminde bireyin çevresi tarafından hissedilebilmektedir.
Kişilik bozuklukları mizaç ihtiyaçlarının karşılanamaması, karakteristik özelliklerin kişilik özellikleri ile uyuşmaması, erken çocukluk döneminde yaşanan travmatik süreçler, bağlanma stilleri, çevresel faktörler, genetik gibi birçok şekilde meydana gelebilmektedir.
Borderline, paranoid, histriyonik, şizoid, antisosyal gibi birçok kişilik bozukluğu türü olsa da kişilik bozuklukları A Kümesi (garip ve başkasına benzemeyen), B Kümesi (duygusal ve dramatik) ve C Kümesi (korkulu ve kaygılı) olarak gruplandırılmaktadır. Bireyin sergilediği kişilik bozukluğu belirtileri mizacında yer alan yatkınlıkları, kişilik bozukluğunun kaynağı ile yakından ilişkilidir. Örneğin belirsizliğe tahammülü görece daha düşük ve kaygıya eğilimli olan DTM6 mizaç tipindeki bireylerin C Kümesi kişilik bozukluklarına yatkınlıkları daha fazladır diyebiliriz. Ancak bu örnek her DTM6 kişinin C Kümesi kişilik bozukluklarına sahip olduğu/ olacağı anlamına gelmemektedir.
Mizaç Temelli Danışmanlık Hizmetinde hedeflenen kişinin gündelik hayatına işlevsel ve mizaç potansiyellerine uygun bir şekilde devam edebilmesi için baş etme stratejileri geliştirmesine yardım etmektir. Bu süreç kişiliğin yeniden organize edilmesi olarak düşünülebilir. Kişiliği besleyen mizaç ve mizaç potansiyelleri gözetilerek planlanan danışmanlık süreci kişilik bozukluklarının sağaltımı için oldukça faydalı bir yoldur.
