Her ne kadar pek çok ebeveyn artık çocuklarının “yarış atı gibi sınavlara hazırlanmasından” ya da“çocuklarının geleceğinin bir sınava bağlı olmasında” şikayet etse de “ortak sınavlar” tüm öğrencilerin yaşamının çok önemli bir parçası oldu. Dolayısıyla hem öğretmenlerin hem velilerin sınavlara verdikleri önem arttıkça, öğrencilerde görülen sınav kaygısı da arttı.
Elbette her öğrenci bazen, özellikle bazı öğretmenlerin ya da derslerin sınavlarında belirli bir oranda kaygı yaşayabilir. Hatta belirli bir oranda kaygı, öğrencinin dikkat ve ders çalışma motivasyonunu artırdığı için faydalıdır. Ancak bazı öğrenciler;
- - Performanslarını olumsuz etkileyecek düzeyde,
- - Çok sık ve
- - Çok şiddetli sınav kaygısı yaşarlar.
Öğrencilerin sınavı nasıl algıladıkları, beklentileri ve düşünme biçimleri; sınav kaygısının şiddetini ve nasıl yaşandığını etkiler. Örneğin, bazı öğrencilerin sınav kaygısının altında; “ben diğerleri gibi değilim, okula gitmek istemiyorum, bu konular bana göre değil, zaten istemiyorum, yapamayacağım” gibi düşünceler yatarken, bazı öğrencilerin kaygılarının altında “ ya hata yaparsam”, “bilmediğim bir konudan soru çıkarsa” gibi düşünceler yatar. Bazılarının kaygılarının altında “sınavdan iyi not alamazsam annemle/öğretmenimle bozuşacağız” “başaramazsam sevdiklerimi hayal kırıklığına uğratmış olacağım” gibi duygusal nedenler varken, bazı öğrencilerin kaygılarının altında ise “bu sınav hayattaki başarımı etkileyecek“, “sınavda başarılı olursam kendimi kanıtlamış olacağım” “ancak başarılı olursam kendimi göstermiş olacağım” gibi “hedefe aşırı odaklanma” sorunları vardır. Dolayısıyla sınav kaygısı sorununun aşılmasındaki en önemli nokta; kaygının altında yatan asıl nedenin tespit edilmesidir. Çünkü etkili ve kalıcı bir çözüm, ancak “neden üzerinden” şekillenir.
9 Tip Mizaç Modeli ile Çocuklarda Sınav Kaygısına Yaklaşım Nasıl Olur?
Dokuz Tip Mizaç Modeli uzmanları olarak bizler, öğrencinin kaygısının altında yatan asıl nedeni doğru ve tutarlı bir biçimde tespit edebilmek adına öncelikle öğrencinin “mizaç tipini” tespit ediyoruz. Böylelikle öğrencinin doğuştan gelen ve yaşam boyu değişmeyen mizaç tipi temelinde “önceliklerini, yaşamdan beklentilerini ve temel arayışlarını” saptıyor, bu sayede sınava nasıl bir anlam yüklediğini öğreniyoruz. Bu da en kısa süre içinde sınav kaygısıyla baş etmenin “o öğrenciye özgü” en doğru ve en etkili yöntemini belirlememize yardımcı oluyor.
